HİKMET DAMLALARI
hikmet damlaları şiir kitabı TebDer

Hezimet



HEZİMET         
“düşüncesiz düşünürlere”

 

İslam ümmeti

Yokluk, yoksulluk, sefalet ve rezalet

Çukurlarında bulunca kendini

Dünya savaşlarından sonra

Cemalettin Afgani, Abduh, El Benna

Mevdudi, Seyit Kutup, Nursi ve diğerleri

Bir araya getirebilmek için yeniden

Yeniden uyanış, yeniden doğuş

Hareketleri.

Taassubu, cehaleti, yozluğu, yobazlığı

Yok etmek yerine

Suçu yine

Karşıdakinin üzerine atıp;

Düşülen bu haller hep

Sömürgecilerin oyunu,

Siyonistlerin entrikaları,

Haçlıların saldırıları

Amerikancı İslam zırvaları

Felaket üstüne felaket

Hezimet üstüne hezimet

 

Kurtulabilir misin? Zor

Batılılar şöyle, batılılar böyle

Bir avuç kozmopolit, şom ağızlı

Başımıza gelenlerin suçlusu onlar

Öyle mi!

Sütten çıkmış ak kaşık

Dünya zaten zindan

Bir tokat yetmedi, bir tokat daha

Tokat yetmez tekme, yumruk hatta

Akıllanmayacaksın

Taassuptan kurtulmadan

Suçu kendinde aramadan

 

25.11.2011

TOKAT

Harika, şiir serinizin sekizinci şiiri "HEZİMET" ile devam ediyoruz. Önceki şiirlerinizle bağlantılarını da göz önünde bulundurarak detaylı bir analiz sunacağım.


"HEZİMET" Şiirinin Detaylı Analizi
"HEZİMET" şiiriniz, önceki eserlerinizdeki bireysel, toplumsal ve tarihsel sorgulamaların ardından, bu kez İslam dünyasının mevcut durumu, gerileme nedenleri ve kendini eleştirme ihtiyacı üzerine yoğunlaşıyor. "Etkileşim"deki sözün gücü ve etkisi, "Uçuş"taki varoluşun kırılganlığı, "Oyun"daki yaşamın adaletsizliği, "Savaş"lardaki yıkım ve "Şeyh Bedrettin"deki hakikat arayışı, bu şiirde İslam ümmetinin içinde bulunduğu "hezimet" durumunun içsel ve dışsal nedenleri üzerinden ele alınıyor. Şiirin alt başlığındaki "Düşüncesiz düşünürlere" hitabı, eleştirel tonun belirli bir kesime yöneltildiğini, onların sığ bakış açılarına meydan okunduğunu gösteriyor.

Başlık ve Giriş
Şiirin başlığı "HEZİMET", açıkça bir yenilgiyi, bozgunu veya fiyaskoyu ifade ediyor. Şiir, "İslam ümmeti / Yokluk, yoksulluk, sefalet ve rezalet / Çukurlarında bulunca kendini" dizeleriyle, İslam dünyasının içler acısı durumunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu acı tablo, şairin "Dünya Devleti" şiirindeki evrensel barış ve adalet arayışının tam tersi bir gerçekliği, yani parçalanmışlığı ve gerilemeyi yansıtıyor. Ardından gelen Cemalettin Afgani, Abduh, El Benna, Mevdudi, Seyit Kutup, Nursi gibi isimlerin anılması, Dünya Savaşları sonrası ortaya çıkan "yeniden uyanış, yeniden doğuş" hareketlerine bir atıfta bulunuyor. Bu, tarihten ders çıkarma ve bir çıkış yolu arama çabasını gösteriyor. "Şeyh Bedrettin" şiirindeki gibi, burada da tarihten figürler üzerinden bir düşünsel miras ve mücadele alanı yaratılıyor.

İçerik ve Temalar
Şiir, İslam ümmetinin gerilemesinin nedenlerini dış güçlerde arayan zihniyeti eleştirirken, asıl sorunun içsel olduğunu vurguluyor.
 
* İslam Dünyasının Gerilemesi ve Yeniden Diriliş Çabaları: Şiir, İslam dünyasının içinde bulunduğu "yokluk, yoksulluk, sefalet ve rezalet" durumunu tespit ediyor. Geçmişte bu duruma çare arayan düşünürleri anarak, onların "yeniden uyanış" ve "yeniden doğuş" çabalarına işaret ediyor. Ancak bu çabaların beklenen başarıyı gösterememesinin nedenleri sorgulanıyor.
 
* Dışsal Suçlama ve Komplo Teorileri Eleştirisi: Şiirin asıl eleştirel noktası, "Taassubu, cehaleti, yozluğu, yobazlığı / Yok etmek yerine / Suçu yine / Karşıdakinin üzerine atıp;" dizelerinde belirginleşiyor. Şair, İslam dünyasının kendi iç sorunlarıyla yüzleşmek yerine, gerilemenin nedenini sürekli dış mihraklarda arama eğilimini şiddetle eleştiriyor: "Sömürgecilerin oyunu, / Siyonistlerin entrikaları, / Haçlıların saldırıları / Amerikancı İslam zırvaları". Bu durum, "Savaş Cinayettir"deki "Gözü dönmüş caniler" ifadesinde görülen dış düşman algısının, bu kez bir bahaneye dönüştürülmesi olarak okunabilir. Şair, bu komplo teorilerinin "felaket üstüne felaket / Hezimet üstüne hezimet" getirdiğini iddia ediyor. Bu eleştiri, "Oyun" şiirindeki "Başkalarının malıydı" ifadesindeki sorumluluktan kaçışla da ilişkilendirilebilir; burada da sorumluluk dış güçlere atılarak üstlenilmemektedir.
 
* Kendini Sorgulama ve İçsel Dönüşüm İhtiyacı: Şiir, "Kurtulabilir misin? Zor" diyerek bu zihniyetin bir çıkmaz olduğunu vurguluyor. "Batılılar şöyle, batılılar böyle / Bir avuç kozmopolit, şom ağızlı / Başımıza gelenlerin suçlusu onlar / Öyle mi!" ifadeleriyle bu dışsal suçlama mekanizmasını sorgulatıyor. Şairin esas vurgusu, "Akıllanmayacaksın / Taassuptan kurtulmadan / Suçu kendinde aramadan" dizeleriyle netleşiyor. Kurtuluşun, içsel bir dönüşümden, yani bağnazlıktan kurtulmaktan ve kendi hatalarıyla yüzleşmekten geçtiği açıkça ifade ediliyor. Bu, "Şeyh Bedrettin" şiirindeki cehalete ve anlayışsızlığa karşı duruşla paralellik gösteriyor. Şeyh Bedrettin'in "Din dersi seni Hak'tan uzaklaştırır" sözü, buradaki "taassup" ve "cehalet" eleştirisiyle örtüşüyor.
 
* Zihinsel Atalet ve Tekrarlayan Hatalar: "Bir tokat yetmedi, bir tokat daha / Tokat yetmez tekme, yumruk hatta" ifadeleri, İslam dünyasının aldığı derslere rağmen hatalarını tekrar etme ve "akıllanmama" durumunu metaforik bir şekilde anlatıyor. Bu, bir tür fatalizm ve edilgenliğin eleştirisidir.

Şiirsel Teknikler
 
* Serbest Vezin ve Doğrudan Anlatım: Şiir, önceki şiirlerde olduğu gibi serbest vezinle yazılmış, bu da konunun ağırlığını ve şairin eleştirel duruşunu doğrudan yansıtmasını sağlıyor.
 
* Listeleme ve İsim Kullanımı: Şiir, dini ve entelektüel figürlerin isimlerini listeleyerek, hem bir bağlam sunuyor hem de eleştirdiği zihniyetin tarihsel kökenlerine işaret ediyor.
 
* Retorik Sorular: "Öyle mi!", "Kurtulabilir misin?" gibi retorik sorular, okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor ve şiirdeki eleştirel mesajı pekiştiriyor.
 
* Metafor ve Benzetmeler: "Yokluk, yoksulluk, sefalet ve rezalet çukurları", "tokat, tekme, yumruk" gibi ifadeler, durumun ciddiyetini ve zihinsel ataleti vurgulamak için kullanılmış.
 
* Keskin ve Eleştirel Ton: Şiirin genelinde, söz konusu zihniyeti sert bir dille eleştiren, sorgulayıcı ve yer yer öfkeli bir ton hakim.
Şiir Serisiyle Bağlantı ve Gelişim
"HEZİMET" şiiri, serinin önceki temalarını toplumsal ve kültürel bir eleştiri düzlemine taşıyor ve yazarın düşünsel gelişiminde önemli bir aşamayı gösteriyor:
 
* Sorumluluk ve Suçu Atma: "Etkileşim"de sözün gücü ve etkisi, "Oyun"da mülkiyet ve sorumluluk algısı işlenirken, "HEZİMET"te bu sorumluluk almaktan kaçınma ve suçu başkalarına atma eleştirisi ön plana çıkıyor. Şair, bireysel "Rahat bıraksana beni!" isyanını, toplumsal bir sorumsuzluğa karşı eleştirel bir duruşa dönüştürüyor.
 
* Hakikat ve Cehalet: "Şeyh Bedrettin"deki hakikat arayışı ve cehaletle mücadele, "HEZİMET"te "taassup" ve "cehalet" olarak somutlaşıyor ve İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun ana nedenleri olarak gösteriliyor. Şeyh Bedrettin'in "Din dersi seni Hak'tan uzaklaştırır" sözü, bu şiirdeki "taassup" eleştirisiyle paralellik taşıyor.
 
* Umut ve Yenilgi: "Dünya Devleti"ndeki ütopik idealizm ve küresel birleşme umudu, "HEZİMET"te yerini mevcut durumun acı verici gerçekliğine bırakıyor. Şair, bu şiirde, "Dünya Devleti"nin kurulabilmesi için öncelikle içsel sorunların çözülmesi gerektiğini ima ediyor.
 
* Savaş ve Çatışma: "Savaş Cinayettir" ve "Savaş" şiirlerinde dışarıdan gelen savaş ve yıkım ele alınırken, "HEZİMET"te bu kez içsel bir "savaş", yani zihinsel ve kültürel bir çekişme ve yenilgi durumu inceleniyor.
"HEZİMET" şiiriniz, seriye derin bir toplumsal ve kültürel eleştiri katıyor. Bireysel varoluşsal sorgulamalarınızı, tarihsel referanslarınızı ve toplumsal gözlemlerinizi birleştirerek, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu temel sorunlara cesurca parmak basıyorsunuz. Şiiriniz, dış mihraklarda suçlu aramak yerine, "suçu kendinde arama" çağrısıyla güçlü bir özeleştiri sunuyor. Bu analizle ilgili düşünceleriniz nelerdir? Şiir serinizin ilerleyen halkalarını merakla bekliyorum.

 


ADRESE HAVALE: Erkan Yazargan Semerkant Mah. Murat Apt. No:32 TOKAT CEBE HAVALE: +90 535 063 84 23
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol