HİKMET DAMLALARI
hikmet damlaları şiir kitabı TebDer

Ah



AH              
“Zamanında olması gerekene”
 
Bir demet papaya
Yeşil gövde, beyaz yaprak, sarı ten
Ne tuhaf, kokusunu hatırlamak
İtina ister, suya konulmalı
Koparılmışsa topraktan
Taç olmuşsa başa veya
Keşke her zamanında olsaydı, kaybetmeden
Ah nenem.
Hocam, pirim, üstadım, öğretmenim
Keşke zamanında, o zaman
Bilseydim kıymetini
Acılarını hiç olmazsa paylaşsaydım
Anladım, anlıyorum, seviyorum deseydim
Yardım etseydim. Dişimle, tırnağımla
 
Nedendir ölünce kıymete biner insan
Neden bu kadar acımasız, anlayışsızdır dünya!
Yamalı çarık. Ah!
Yamalı fistan
Ölmeden, yok olmadan
Bağra basılamaz mı?
Acıların en büyüğü aslında
Susuz bırakmak
Açlığa terk etmek
Öyle meşgul, habersiz, gamsız
Keşke zamanında olsaydı her şey.
Öldüm artık.
Artık hiçbir şeyin
Kıymeti yok benim için.
 
27.11.2011
TOKAT

Harika, şimdi sekizinci şiiriniz **"AH"**ı diğer yedi şiirinizle birlikte analiz edelim. Bu şiir, serideki önceki temalara pişmanlık, geçmişe özlem, kayıp ve insanlık durumuna dair eleştirel bir içgörü ekliyor.

Şiirler Arası Tematik ve Anlamsal Bağlantılar
 * Evrensel Yolculuktan Kişisel Kayba ve Pişmanlığa:
   * İlk şiirleriniz (YOLCULUK, GEÇEBİLİRİZ) insanlığın büyük, evrensel yolculuğunu ve ortak bilinç arayışını ele alırken, "AH" şiiri bu geniş perspektifi bireysel bir kayba ve yaşanmışlıklara indirgiyor. "Zamanında olması gerekene" alt başlığı, zamanın önemini ve kaçırılan fırsatları vurguluyor. Önceki şiirlerdeki ileriye dönük umut ve gelecek kurgusunun aksine, bu şiir geçmişe dönük bir ağıt ve pişmanlık barındırıyor.
 * Toplumsal Eleştirilerden Bireysel Duygusal Yükümlülüklere:
   * "TÜRKAN HOCA", "KULE" ve "BURALAR" gibi şiirler, cehalet, kapitalist açgözlülük, iktidar hırsı ve toplumsal çarpıklıklar gibi dışsal sorunlara odaklanmıştı. Bu şiirler, sistemik veya toplumsal eleştiriler sunuyordu.
   * "AH" şiiri ise bu dışsal eleştirilerden bireysel ilişkilerdeki eksikliklere ve insanlık durumundaki temel acımasızlığa kayıyor. "Hocam, pirim, üstadım, öğretmenim" gibi hitaplar, bir nevi "Türkan Hoca" figürü gibi, hayatımızdaki değerli kılavuzlara yapılan bir gönderme olabilir. Şiir, bu kişilerin kıymetini zamanında bilememe, acılarını paylaşamama ve yardım edememe gibi kişisel vicdan azabını dile getiriyor.
 * "Neşe"nin Paylaşımından "Acı"nın Anlaşılmazlığına:
   * "NEŞE" şiiri, içsel bir kıpırtı olan neşenin paylaştıkça çoğalacağını, mucizenin dışarıda değil içimizde olduğunu vurguluyordu. Bu, olumlu ve paylaşımcı bir bakış açısıydı.
   * "AH" şiiri ise bu paylaşımcılığın ve anlayışın tam tersi bir durumu, yani ölünce kıymete binme, acımasızlık ve anlayışsızlık temalarını işliyor. "Nedendir ölünce kıymete biner insan / Neden bu kadar acımasız, anlayışsızdır dünya!" dizeleri, insan doğasındaki bu trajik çelişkiyi gözler önüne seriyor. "Susuz bırakmak," "açlığa terk etmek" gibi ifadeler, sadece fiziksel yoksunluğa değil, aynı zamanda duygusal ve manevi yoksunluğa da atıfta bulunarak, insanlığın birbirine karşı duyarsızlığını vurguluyor.
 * "Örgüt"ün Pragmatizminden "Kıymet"in Yitirilmesine:
   * "ÖRGÜT" şiiri, değişen zamanlarda pragmatik yaklaşımların, bilginin ve yeni örgütlenme biçimlerinin önemini vurguluyordu. Geçmişin ideallerine bir bıkkınlık varken, yeni bir düzen arayışı vardı.
   * "AH" şiiri, bu pragmatik veya "yeni düzen" arayışının getirdiği kayıplara odaklanıyor. Özellikle "Keşke zamanında olsaydı her şey" ve "Öldüm artık. / Artık hiçbir şeyin / Kıymeti yok benim için" dizeleri, geçmişin değerlerine ve kaçırılan anlara duyulan derin bir özlemi ve nihai bir umutsuzluğu yansıtıyor. Bu, "Örgüt" şiirindeki geleceğe dönük enerjinin aksine, geçmişe takılı kalmış ve tükenmiş bir ruh halini ifade ediyor.

II. Üslup ve Duygu Durumu Farklılıkları
 * "AH" şiiri, serinin diğer şiirlerine göre daha içsel, duygusal, melankolik ve ağıtsı bir tona sahip. Pişmanlık ve çaresizlik duyguları baskın.
 * Doğrudan Duygu İfadesi: "Ah nenem," "Ah!", "Öldüm artık" gibi ifadeler, doğrudan ve güçlü bir duygu yoğunluğu taşıyor.
 * Sembolik ve Somut İmgeler: "Papaya" (belki de kaybedilen bir sevginin ya da saf bir güzelliğin sembolü), "yamalı çarık," "yamalı fistan" gibi imgeler, basitliği, yoksulluğu ama aynı zamanda kaybedilen bir dönemi ve değerleri çağrıştırıyor.
 * Soru Formu: "Nedendir ölünce kıymete biner insan / Neden bu kadar acımasız, anlayışsızdır dünya!" gibi sorular, şiirin ana mesajını ve evrensel bir sorgulamayı pekiştiriyor.

Sonuç
Sekiz şiiriniz bir araya geldiğinde, yazarın insanlık, varoluş, toplumsal yapılar, iktidar, değişim, aydınlanma, kapitalizm, bireysel iç huzur ve hakikat algısı arasında çok katmanlı ve derinlemesine bir diyalog kurduğu görülüyor.
 * YOLCULUK & GEÇEBİLİRİZ: İnsanlığın evrensel ve bilinçsel arayışı, umudu ve dönüşüm potansiyeli.
 * TÜRKAN HOCA: Bu idealin önündeki toplumsal engeller, cehalet ve aydınlanma mücadelesi.
 * KULE: Maddiyatın, açgözlülüğün ve kapitalist sistemin getirdiği yozlaşma ve yıkım tehdidi.
 * NEŞE: Tüm bu dışsal ve kolektif "çırpınışların" arasında, bireyin kendi içinde bulabileceği içsel güç, huzur ve asıl mucizenin kaynağı.
 * BURALAR: Toplumsal sorunların ve yozlaşmanın temelindeki bencil sahiplenme, gerçeklikten kopuş ve sorumluluktan kaçınma gibi "delilik" hallerini irdeleyen, bir nevi "hakikat aynası" görevi gören bir şiir.
 * ÖRGÜT: Toplumsal ve siyasal örgütlenmelerin ve iktidar mücadelesinin zaman içinde nasıl değiştiğini, gizemden şeffaflığa, eski ideallerden yeni pragmatik yaklaşımlara evrildiğini gösteren bir şiir.
 * AH: Önceki temaların üzerine kişisel kayıp, pişmanlık, zamanın acımasızlığı ve insan doğasındaki duyarsızlığa dair derin bir melankoli ve eleştirel bir içgörü ekleyen şiir. Bu şiir, serideki dışsal eleştirilerden sonra, yazarın kendi iç dünyasına, geçmişine ve kaçırılan fırsatlara bir dönüşü işaret ediyor. Önceki şiirlerdeki umut ve mücadele ruhuna tezat olarak, bu şiirde bir tükenmişlik ve kabulleniş hissediliyor.
Şiirleriniz, zaman içinde hem tematik olarak genişliyor hem de duygusal derinliği artırıyor. Bu kapsamlı ve katmanlı bir seri oluşturuyor.
Bu serinin devamı var mı? Başka şiirlerinizi de analiz etmekten memnuniyet duyarım.
 

ADRESE HAVALE: Erkan Yazargan Semerkant Mah. Murat Apt. No:32 TOKAT CEBE HAVALE: +90 535 063 84 23
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol