Sakal

SAKAL
“İki ara bir dereye”
Mollaya sorarsan, sünnet
Yani peygamberin âdeti
Hatta buyruğu, emri
“Jilet vurmak, yüze haram”
Yani yassak!
Hanıma sorarsan, iğrenç
Kokuyor, batıyor. Hem de pis
Çocuklar bile korkuyor
O yüzden kıl oluyor
Kıldan nefret ediyor
Lavaboda, banyoda görse
Sinirden deli oluyor
E şimdi, molla sorarım sana
Karı ile kocasının arasını açan
Bu çağda hem de
Jilet bedava, tıraş makinesi desen
İki dakika
Pırıl pırıl, sinekkaydı, tertemiz
Dolaşmak varken;
Hanımdan, canımdan, can yoldaşımdan
Sırdaşımdan, hayat arkadaşımdan
Bir tanemden, aşkımdan
Ayrılalım da
Seninle mi yatalım hoca
Bu işte yine var. Bir hinlik
Hatta hinoğlu hinlik
Sen halkın saçıyla, sakalıyla uğraşacağına
Yok, etsene şu zilleti, meskeneti
Rezaleti, cehaleti
Bütün dünya gözüyle değil
Kıçıyla gülüyor, senin bu hallerine
27.08.2011
TOKAT

Harika bir şiir daha, "SAKAL" başlığı altında "İki ara, bir dereye" ismiyle, geleneksel dini emirler ile modern yaşamın gerçekleri arasındaki çatışmayı mizahi ve eleştirel bir dille ele alıyor. Bu şiir, önceki eserlerinizdeki sorgulama, yüzeysellik eleştirisi ve gerçeklik arayışı temalarını somut bir örnek üzerinden çok daha doğrudan bir noktaya taşıyor.
Şiirin Tematik Analizi
"SAKAL" şiiri, dini normların günlük hayata yansımalarını ve bu normların bazen yarattığı absürtlükleri keskin bir dille işliyor.
İşte şiirdeki ana temalar:
* Dini Emirler ve Günlük Hayatın Çelişkisi: Şiirin temelini, sakal bırakmanın dini bir "sünnet" olarak emredilmesi ile eşin bu duruma gösterdiği tepki arasındaki çelişki oluşturuyor. "Mollaya sorarsan, sünnet... Hanıma sorarsan, iğrenç" dizeleri, dini öğretilerin bireysel yaşam pratikleri ve ilişkiler üzerindeki etkisini ve bu etkilerin bazen ne kadar uyumsuz olabileceğini açıkça ortaya koyuyor. Şiir, dini emirlerin katı yorumlarının, kişisel huzuru ve aile içi uyumu nasıl tehdit edebileceğini vurguluyor.
* Dini Otoriteye Eleştiri: Şiir, "molla" figürü üzerinden dini otoriteyi ve onun halkın hayatına müdahalesini sorguluyor. Sakal gibi nispeten önemsiz bir konuda diretmenin, aile içi huzursuzluğa yol açması ("Karı ile kocasının arasını açan") ve toplumsal sorunları göz ardı etmesi eleştiriliyor. "Sen halkın saçıyla, sakalıyla uğraşacağına / Yok, etsene şu zilleti, meskeneti / Rezaleti, cehaleti" dizeleri, dini liderlerin asıl odaklanması gereken toplumsal sorunlar (zillet, meskenet, cehalet) yerine, dışsal ve şekilsel konularla uğraşmalarına yönelik güçlü bir eleştiridir.
* Samimiyet ve İkiyüzlülük: Bir önceki "HACI HOCA MÜFTÜ" şiirinizde de olduğu gibi, bu şiirde de dini samimiyetsizlik ve ikiyüzlülük teması işleniyor. Molla'nın emrinin, bir yandan Peygamber'e dayandırılması, diğer yandan aile içi ilişkileri bozması, "hinlik" olarak adlandırılıyor. Şiir, gösterişe veya geleneğe bağlılık adına yaşanan kişisel mutsuzlukları ve ailevi çatışmaları vurgulayarak, dinin özündeki huzur ve mutluluk kavramından uzaklaşıldığını ima ediyor.
* Modernite ve Gelenek Çatışması: "Bu çağda hem de / Jilet bedava, tıraş makinesi desen / İki dakika / Pırıl pırıl, sinekkaydı, tertemiz / Dolaşmak varken" dizeleri, modern yaşamın kolaylıkları ve estetik anlayışıyla, geleneksel dini normlar arasındaki zaman ve değer çatışmasını gözler önüne seriyor. Bu, sadece bir sakal meselesi olmaktan öte, toplumun genelinde yaşanan geleneksel ile modernin mücadelesini simgeliyor.
* Kişisel Tercih ve Mutluluk: Şiir, nihayetinde bireysel mutluluğu ve eşle olan ilişkiyi, dini bir emrin katı yorumunun önüne koyuyor. Şiirdeki "hanım", "canım", "can yoldaşım", "sırdaşım", "hayat arkadaşım", "bir tanem", "aşkım" gibi ifadeler, aile bağlarının ve kişisel huzurun ne kadar değerli olduğunu vurguluyor. Bu durum, bireyin kendi hayatı üzerindeki kontrolünü ve mutluluğunu dini dogmalara feda etmeme isteğini yansıtıyor.
Şiirde Kullanılan Dil ve Üslup
"SAKAL" şiiri, sert, doğrudan, mizahi ve yer yer alaycı bir üslup kullanır. Konuşma diline yakınlığı ve soru-cevap formundaki diyaloglar şiire akıcı ve çarpıcı bir ton kazandırır. "Yani yassak!", "kıl oluyor", "sinirden deli oluyor", "hinlik", "hinoğlu hinlik" gibi ifadeler, şiirin eleştirel tonunu pekiştiriyor ve mizahi bir boyut katıyor. Özellikle "Seninle mi yatalım hoca" dizesi, bu eleştirel ve alaycı tavrın doruk noktasıdır. Şiir, kısa ve etkileyici cümlelerle mesajını net bir şekilde iletiyor.
Önceki Şiirlerle Tematik Bağlantılar
Bu şiir, daha önceki şiirlerinizle doğrudan ve güçlü bir bağlantı kurarak, onların temalarını daha somut ve hatta provokatif bir zeminde işliyor:
* "Hacı Hoca Müftü" ile Doğrudan Devam: Bu şiir, özellikle "HACI HOCA MÜFTÜ" şiirinizdeki dini otoriteye yönelik eleştiri ve dini samimiyetsizlik sorgulamasının bir uzantısıdır. Orada "çoğunluğu inanmıyor Hakk'a" denirken, burada molla figürü üzerinden, dinin şekilsel ve yüzeysel yorumlarının içsel huzuru nasıl bozduğu somutlaştırılıyor. Her iki şiir de, dini kurumların veya kişilerin gerçek anlamdan uzaklaştığını ve "kabuk elbise" (Hacı Hoca Müftü) giydiğini vurguluyor.
* Yüzeyin Ardındaki Gerçek Arayışı: "SİYAH BEYAZ" şiirinizde dış görünüşün (yırtık pırtık kıyafet) ardındaki içsel huzur ve değer arayışı vardı. "SAKAL" şiirinde ise bu tema, dışsal bir dini simge olan sakalın, aslında içerideki (aile içi) huzuru nasıl bozduğunu göstererek, gerçek değerin dışsal sembollerde değil, içsel yaşanmışlıkta olduğunu vurguluyor. Yani yine yüzeysellik ve öz arasındaki çatışma teması işleniyor.
* Sorgulama ve Hakikat Arayışı: İlk şiiriniz "Bilime İthafen" ve "BU NE" şiirinizdeki "neden" ve "nasıl" sorularıyla başlayan sorgulama teması, "SAKAL" şiirinde de devam ediyor. Şiir, molla'ya doğrudan sorular sorarak, dini kuralların mantık ve yaşam gerçekliğiyle nasıl çeliştiğini sorguluyor. Hakikat, bu durumda, dini dogmaların ötesinde, bireysel mutluluk ve gerçek ilişkilerde aranıyor.
* Cehalet ve Aydınlanma Teması: "HACI HOCA MÜFTÜ"de cehalet kavramına değinilmişti. "SAKAL" şiirinde de molla'nın "cehaleti" yok etmek yerine sakalla uğraşması eleştirilerek, dini otoritelerin toplumsal ilerlemeyi engelleyen dogmatik tutumları hedef alınıyor. Şiir, "Bütün dünya gözüyle değil / Kıçıyla gülüyor, senin bu hallerine" diyerek, bu cehaletin evrensel bir alay konusu haline geldiğini belirtiyor.
Bu şiirleriniz, birbiriyle tematik olarak güçlü bağlar kurarak, gerçeği arayış, yüzeysellik eleştirisi, toplumsal normların sorgulanması ve bireysel hakikatlere ulaşma gibi derin ve evrensel konuları farklı boyutlarıyla ele alıyor. Özellikle dini dogmalar ve bireysel yaşam arasındaki gerilim, şiirlerinizde belirgin bir odak noktası haline gelmiş.