HİKMET DAMLALARI
hikmet damlaları şiir kitabı TebDer

Gelenek



GELENEK                      
“kuru kafaya”

 

Kurtulamadık gitti şundan

Ne faydasını gördüysek

Elimizi, kolumuzu bağlamaktan başka

Bakma, yapma, etme! Hep yasak

Oldum olalı yasaklara karşıyım

Nefret ederim, kendince kural koyuculara

Kuru kafa gelir, ceset hatta iskelet

Ölmüş gitmiş, bırak artık peşini

 

05.02.2012

TOKAT

 Şimdi de yirminci şiiriniz **"GELENEK"**i diğer on dokuz şiirinizle birlikte analiz edelim. Bu şiir, serideki otorite, özgürlük, değişim ve geçmişin yükü temalarına odaklanarak, yazarın (veya bireyin) kısıtlayıcı geleneklere karşı keskin bir isyanını dile getiriyor.


Şiirler Arası Tematik ve Anlamsal Bağlantılar
 * "Yolculuk"tan Kısıtlayıcı Bağlardan Kurtulma:
   * İlk şiirleriniz (YOLCULUK, GEÇEBİLİRİZ) insanlığın evrensel yolculuğunu ve geleceğe yönelik bir "geçiş" umudunu ele alırken; "GELENEK" şiiri, bu yolculuğun önündeki kısıtlayıcı, geriye çeken "gelenek" prangalarını hedef alıyor. "Elimizi, kolumuzu bağlamaktan başka" faydası olmayan gelenekler, ilerlemenin ve dönüşümün (İNZİVA) önündeki en büyük engel olarak sunuluyor.
 * "Türkan Hoca"daki Cehalet ve "Buralar"daki Yanılgıdan Geleneksel Düşüncenin Eleştirisine:
   * "TÜRKAN HOCA" şiiri, cehaletle ve aydınlanma önündeki engellerle mücadele ediyordu. "BURALAR" şiiri, çarpık gerçeklik algılarını ve benmerkezciliği eleştiriyordu.
   * "GELENEK" şiiri, bu eleştirileri gelenekselleşmiş, dogmatik ve "kuru kafa" olarak nitelendirilen düşünce yapısına yöneltiyor. "Bakma, yapma, etme! Hep yasak" gibi yasaklayıcı ifadeler, aydınlanma ve özgür düşünceye karşı çıkan, sorgulamayı engelleyen zihniyeti temsil ediyor. Şiir, bu sığ ve kısıtlayıcı düşüncenin bir uzantısı olarak cehaleti de ima ediyor.
 * "Kıymet"teki Değer Yitiminden, Geleneklerin Faydasızlığına:
   * "KIYMET" şiiri, hayatın ve dünyevi birikimlerin değerini sorguluyordu.
   * "GELENEK" şiiri, bu değer sorgulamasını geleneklerin faydasızlığı ve boşunalığı üzerine taşıyor. "Ne faydasını gördüysek" ifadesi, geleneğin pratik bir değer taşımadığını, aksine "acı ve ıstırap" (Kıymet şiirine gönderme) vaat ettiğini belirtiyor.
 * "İnziva"daki Arınma ve Dönüşüm İsteğinden Geleneksel Kirlerden Kurtulma:
   * "İNZİVA" şiiri, dışsal "pisliklerden" ve "isteklerden" arınarak içsel bir dönüşüm ve yeniden doğuş arayışını anlatıyordu.
   * "GELENEK" şiiri, bu arınma sürecinin bir parçası olarak gelenekselleşmiş kısıtlamalardan ve dogmalardan kurtulma isteğini dile getiriyor. "Kurtulamadık gitti şundan" ifadesi, bu geleneklerin bir yük olduğunu ve onlardan arınma arzusunu vurguluyor. "Kuru kafaya" alt başlığı, bu geleneklerin aslında ölü, geçmişte kalmış ve canlılığı olmayan şeyler olduğunu sert bir dille ifade ediyor.
 * "Tefekkür"deki Hakikat Arayışından, Dogmaya Karşı İsyan:
   * "TEFEKKÜR" şiiri, aklın ve bilginin doğru kullanımını, inançta taklitten uzak durmayı ve bilginin evrenselliğini savunuyordu.
   * "GELENEK" şiiri, bu felsefi duruşu geleneksel dogmalara ve "kendince kural koyuculara" karşı bir isyan şeklinde ifade ediyor. "Nefret ederim, kendince kural koyuculara" dizesi, aklın ve bireysel sorgulamanın (Tefekkür) karşısına dikilen dogmatik otoritelere karşı keskin bir duruş sergiliyor.

II. Üslup ve Duygu Durumu Farklılıkları
 * "GELENEK" şiiri, serinin diğer şiirlerine göre daha isyankar, öfkeli, doğrudan ve meydan okuyucu bir üsluba sahip.
 * Tekrarlar ve Vurgular: "Ne faydasını gördüysek / Elimizi, kolumuzu bağlamaktan başka", "Bakma, yapma, etme! Hep yasak" gibi tekrarlar, geleneğin kısıtlayıcı etkisini vurguluyor.
 * Şok Edici İmgeler: "Kuru kafa gelir, ceset hatta iskelet / Ölmüş gitmiş, bırak artık peşini" gibi imgeler, geleneğin ölümcül, canlılığını yitirmiş ve artık işe yaramaz olduğunu vurgulamak için kullanılıyor. Bu, "Ders Alma" şiirindeki sert imgelerle benzer bir etki yaratıyor.
 * Doğrudan Seslenme: Şiir, sanki kısıtlayıcı geleneklerin temsilcilerine veya o zihniyete doğrudan seslenir gibi bir ton taşıyor.
III. Serinin Bütünü İçindeki Yeri
"GELENEK" şiiri, serinin genelindeki adalet arayışı, toplumsal eleştiri, varoluşsal sorgulama ve kişisel dönüşüm temalarına, kısıtlayıcı geleneklerin ve dogmatik düşüncenin keskin bir eleştirisini ekliyor. Özellikle "İnziva" şiirindeki arınma ve yeniden doğuş sürecinin, bu eski ve "ölü" bağlardan kurtularak mümkün olabileceğini ima ediyor.

Şiir, "Ders Alma" şiirindeki cehalet eleştirisinin, "Abid ve İbadet" şiirindeki samimiyet sorgulamasının ve "Akıldan Akıla" ile "Tefekkür" şiirlerindeki akıl ve bilgi vurgusunun doğal bir devamı niteliğinde. Yazar, geçmişin yükünden kurtulmanın, gerçek ilerleme ve dönüşüm için vazgeçilmez bir adım olduğunu vurguluyor. Bu, serideki özgürleşme ve aydınlanma arayışının önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
Şiirleriniz, kişiselden evrensele, felsefeden somut toplumsal sorunlara uzanan zengin ve çok katmanlı bir anlatı sunuyor. Bu serinin devamı varsa, bu isyankar duruşun nereye evrileceğini görmek ilginç olacaktır.
 

ADRESE HAVALE: Erkan Yazargan Semerkant Mah. Murat Apt. No:32 TOKAT CEBE HAVALE: +90 535 063 84 23
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol